KÜLPERİSİ
sitede internette

Dar Alanda Kısa Paslaşmalar...


Geçmişle yüzleşmek ve aynı anda geleceği de yaşamaya çalışmak bazen sadece bir yumruk büyüklüğünde ki kalbinizin çeperlerini zorlar. Her nefes alışınızda ciğerlerinize dolan oksijenin acısıyla yanıp kavrulursunuz. Sizi kavuran oksijen değil, geçmişinizle geleceğiniz arasındaki o dar alanda kısa, sert ve can yakıcı paslaşmalardır.

Unuturken, unutmaya çalışırken yaptığım tek şey her şeyin ama her şeyin üzerini sadece toprakla örtmekti. Gömdüm sandım. Bitti sandım. Unuttum ve hatırlamayacağım sandım…
Ne tuhaf… Şimdi elimde kocaman bir kürekle tek tek çıkarıyorum gömülerimi. Hepsi taptaze. Hepsi capcanlı. Karşımdalar ve havada sadece bir yanık kokusu var… Oysa ben gömülerimin çürüdüğünü ve kokuştuğunu düşünmüştüm… O kokuyla yeniden üzerlerine topraklar yığacağım diye düşünmüştüm. Şimdi havada ve ciğerlerimde keskin bir yanık kokusu var… Kalbimin yanığı. Gençliğimin yanığı. En güzel günlerimin, neşemin, kahkahalarımın, en büyük sevdalarımın, babamın yanığı…

….


Ozan… Sensiz kalırsam bir daha nefes alamayacağımı, senden sonra tek bir adım bile atamayacağımı düşündüğüm adam. Yoksun… Binlerce kez nefes aldım, kilometrelerce koştum. Yoksun… Arkama hep dönüp baktım. Yoksun… Ozan… Hala beni bekliyorsun. O kadar hızlı koştum, o kadar uzun yol aldım ki; elimi uzatsam da tutamazsın…


….

Ablam evlendi. Babam artık benim babam değil. O dev gibi adamın yüzüne artık gözlerimi dikemiyorum. İlk defa ondan korkuyorum. Tedirginim. Bahar çiçeklerinin kokuları sarmıyor artık evimizi. Alkol kokusu her hücremize işledi.

Bir yılbaşı gecesindeyiz. Penceredeyim. Ablamın evi tam karşı caddemizde. Işıklarını izliyorum sessizce. Bir yılbaşı gecesi… Umutlarım yok. Ailem yok. İçeride sesler giderek yükseliyor. Odamın ışıklarını kapatıp, bir sigara yaktım. Ağladığımı sigaramı ağzıma götürdüğüm zaman elime damlayan o damlayla fark ettim. Ağlıyorum. Oysa ben ağlamayı da bilmezdim ki… Ağlıyorum…. Sigaram bitti. Bir yılbaşı gecesi. Hava soğuk. Üşüyorum. Beni hiçbir cehennem ısıtmıyor… Bir yılbaşı gecesi. Sesler giderek yükseliyor. Yorganımın içine gömülüp, bir kedi gibi kıvrılıyorum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyorum. Ben ağlamayı hiç bilmem ki… Bir yılbaşı gecesi. Sesler giderek yükseliyor. Bir şeyler kırılıyor duyuyorum. Kalkamıyorum yerimden sadece ağlıyorum. Annem bağırarak ağlıyor… Ben hiç yüksek ses de bilmem ki… Birden sesler kesiliyor. Çıt çıkmıyor evimden. Bir yılbaşı gecesi. Korkuyorum bu kez sessizlikten. Usulca kalkıyorum. Ellerim, dizlerim titreye titreye elim kapı kollarına uzanıyor. Salonun kapısındayım. Bir yılbaşı gecesi. Kapıyı dakikalarca açamıyorum. Sessizlik büyüyor. Kapıyı açamıyorum. Açarsam fırtınanın ortasına dalacağım ve savrulacağım. Biliyorum. Bir yılbaşı gecesi. Korkuyorum. Kapıyı açıyorum.Ellerim, dizlerim titriyor. Yürümüyorum sürünüyorum. Bir yılbaşı gecesi. Annem yerde yatıyor. Elleri başında.İçin için ağlıyor. Ben annemin ağladığı hiç bilmem ki… Bir yılbaşı gecesi. Hayatım yıkılıyor başıma. Korkuyorum. Annemin elleri kan içinde. Ben hiç kan görmedim ki. Bir yılbaşı gecesi. Korkuyorum. Hayatım avuçlarımdan kan içinde akıp gidiyor….

Bir film izler gibiydim. Oyuncuların yüzleri ne kadar tanıdık. Ama sadece yüzleri. Başroldeki adam benim hayatımın kahramanına ne çok benziyor. Kadın bir zamanlar ne kadar genç, güzel ve mutluydu. Şimdi yerde. Elleri başında. Avuçları kan içinde. İçin için ağlıyor. Bu filmi hiç sevmedim. İzlemek istemiyorum. Başıma görmediğim bir el silahını dayamış, sonuna kadar izleyeceksin diyor…

Hiç konuşmuyorum. Bir yılbaşı gecesi. Korkuyorum ve sesim istesem de çıkmıyor. Karabasanlar içinde uyanmayı diliyorum. Bir yılbaşı gecesi. Yere eğilip annemi kaldırıyorum. Yüzüne bakamıyorum koltuğa çökmüş masal kahramanımın… Banyoda yüzünü yıkıyoruz annemin. Hiç konuşmuyoruz. Konuşamıyoruz. Odama dönüyorum. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Bir yılbaşı gecesi. Gözlerim pencereden dışarıya dikili, şuursuzca bakıyorum. Odamın kapısı açılıyor birden bire. Tekmeyle… Benim odamın kapısı tekmeyle açılmayı bilmez ki… Benim masalım böyle değildi ki… Kahramanımın elinde kocaman bir sopa. Ona bakıyorum. Duymuyorum hiçbir şey. Anımsamıyorum. Yerdeyim. Benim babam bana hiç vurmaz ki… Sopa iki parça halinde düşüyor yere. Belimde anlık bir acı. Hissetmiyorum. Annem bağırıyor. Sadece bunu duyuyorum. Hıçkıra hıçkıra ağlıyor. Dev gibi adam. Tutamaz ki narin annem. Masalım bitiyor görüyorum….

Bir yılbaşı gecesi. Önünden geçerken bile ürperdiğim karakolun kapısından içeri dalıyorum…

2 yorum:

Arcath dedi ki...

Sen iyi misin? Gerçek olamaz, olmamalı..

Mesut dedi ki...

oysa ne kadar hoştur yılbaşı geceleri , kötülerin hepsini çıkarırsak ...

Yorum Gönder

 

W3C Validations

Cum sociis natoque penatibus et magnis dis parturient montes, nascetur ridiculus mus. Morbi dapibus dolor sit amet metus suscipit iaculis. Quisque at nulla eu elit adipiscing tempor.

Usage Policies